İnternetin vazgeçilmezi haline gelen “Ben robot değilim” testlerinin ardındaki hikaye
Botlar, internetin her köşesinde karşımıza çıkan otomatik programlar. Bu botlar, algoritmalar sayesinde tıkladığımız her şeyi kaydedip, sosyal medya fotoğraflarını seçebiliyor. İnternet alışverişinden bankacılığa kadar pek çok alanda botlar etkin rol oynuyor.
Google, botları insanlardan ayırt etmek için geliştirdiği CAPTCHA sistemini kullanmaya başladı. Bu sistem, botları filtrelemek için çeşitli testler sunuyor. CAPTCHA’nın doğuşuyla birlikte klasik kitaplar dijitalleştirilmeye başlandı.
2015’ten beri kullanılan “Ben robot değilim” kutusu, aslında insan davranışını analiz ediyor. Google, yapay zeka ile gerçek kullanıcı arasındaki farkı anlayabilmek için bu testi kullanıyor. Bu test, sadece kitaplar için değil, Google Maps gibi uygulamalarda da kullanılıyor.
Google, kullanıcıların işaretlediği görsellerle yapay zekayı eğitiyor. Bu sayede yapay zeka, nesneleri tanıma ve analiz etme yeteneğini geliştiriyor. Kullanıcılar, günlük hayatta sıklıkla karşılaştıkları görselleri işaretleyerek yapay zekaya katkıda bulunuyor.
Sonuç olarak, “Ben robot değilim” testleri sadece botları elemekle kalmayıp, yapay zekanın gelişimine de büyük katkı sağlıyor. Bu testler sayesinde hepimiz, internet dünyasında ve günlük hayatta yapay zekayı eğiterek teknolojinin ilerlemesine destek oluyoruz.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.