Üç Filistinli, günlük işlerini yaparken keyfi gerekçelerle sokakta gözaltına alındı. Yaşadıkları trajediyi Guardian gazetesine anlattılar. Filistin bayrağı içeren fotoğraflar veya taş atma suçlamaları gibi zayıf kanıtlarla gözaltına alındıklarını, saatlerce mental ve fiziksel işkenceye maruz kaldıklarını ifade ettiler.
Mayıs ve ağustos ayları arasında toplanan 20’den fazla tanıklığa dayanan B’Tselem raporu, askerlerin şiddetinin boyutunda, türünde ve şiddet seviyesinde bir artış olduğunu gösteriyor. Saldırganların işkenceleri video görüntülerinde yayınladığı ve olası sonuçlardan endişe duymadığı belirtiliyor. Bu durum İsrail’in insanlık dışılaştırma sürecinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Hebron, Batı Şeria’nın en militarize bölgelerinden biri. 7 Ekim saldırılarından sonra yaşam daha da zorlaştı. İsrail askerlerinin uyguladığı hareket kısıtlamaları, haftalarca süren tam kapanmaya dönüştü. Günümüzde bile geceleri sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Şehir merkezi, H1 ve H2 olarak ikiye ayrıldı; H2’de 33 bin Filistinlinin yanı sıra yaklaşık 900 Yahudi yerleşimci yaşıyor.
Guardian ve B’Tselem raporları, İsrail ordusunun Batı Şeria’daki ihlallerinin sistematik hale geldiğini gösteriyor. Filistin halkı, artan şiddet ve zor yaşam koşulları altında hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Bu olaylar, İsrail-Filistin çatışmasının insan hakları boyutunu ve yaşanan zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.